Birgün öğrenci arkadaşların evinde kalıyorum, yıkık dökük gecekondu evi.
sohpetler, tartışmalar falan derken su içmek için kalktım mutfağa
gittim içtim suyumu baktım dışarıya açılan bir kapı... açım kapıyı dört
tarafı duvarlarla çevrili üstü açık bir alan dedim hah burada sigara
içilir. içeriye girdim sigaramı ve çayımı aldım çıktım bir sandalyeye
oturdum. derken baktım birkaç atılacak, eski eşyanın konulduğu yerden
çıtırtılar geliyor. eşyaların arasından(çoğunuz iğrenebilir ama) sevimli
mi sevimli, küçük mi küçük bir fare çıktı. o bana bakıyor ben ona
bakıyorum. Hafif dikeldi beni tartıyor acaba ne yapacağım diye. 'yahu
benden sana zarar gelmez korkma' diye geçiriyorum içimden. zararsız
olduğumu anladı sağa sola bakınmaya başladı. sonra etrafta zamk sürülmüş
kartonlar gördüm 'bizim hainler' tuzak kurmuşlar.
kalkayım korkutayım da tuzağa gelmesin hayvancağız diye doğruldum ben
doğrulur doğrulmaz kartona doğru kaçtı yapıştı zakmka eyvah dedim
hayvancağız viyak viyak bağırmaya başladı kıpırdayamıyor. o viyakladıkça
benim içim gidiyor. düşündüm ne yapabilirim nasıl kurtarırım diye.
kaynarsu ile çözmek bile geçti aklımdan yok yok yok... sonunda tek
çarenin öldürmek olduğunu kabullendim kartonun köşesinden tuttum
dışarıya götürdüm bir taş aldım...sektirmemem lazım bir vuruşta bir
vuruşta bitmeli bu iş dedim yapamadım... öylece attım çöpe hayvancağız
hala bağırıyor sesi hala kulaklarımdadır. eve girdim geçtim salona olayı
arkadaşlara anlattım bütün gece güldüler
yarı manyak portresi biçiminde otururken hayvanlarla ilgili
gözlemlerimi anlatmaya başladım ilgilerini çekti arkadaşların başladım
hamam böceklarini anlatmaya :
bakın arkadaşlar (benim çok sevimli bulduğum) hamam böcekleri çok
disiplinli hayvanlardır. birgün bir sabahçı kahvesinde oturuyorum saat
sabahın altısı mı ne kanalizasyon kapağı var az ilerde bir boşlukta iki
tane anten etrafı yokluyor diktim gözlerimi hemen. antenler etrafı bir
müddet yokladıktan sonra kafa çıktı piyasaya antenler kırbaç gibi
sallanırken etrafta inceleniyordu. neyse uzatmayayım. derken lider hamam
böceğinin sağında üç solunda üç anten göründü. onlarda etrafı
yokluyordu. bir müddet sonra lider tamamiyle dışarı çıktı. tabi sağında
ve solunda kilerin de kafası göründü. içimden yahu bu nasıl bir uyum
diye geçirdim. hatta merak ettim şu anda liderleri ölse ne olur. gidip
öldürmek geçti içimden kıyamadım. tahminimce dağılır içeri girerlerdi ve
liderlik görevini başkası devralırdı yeniden çıkarlardı. her neyse
lider 5 cm ilerlerledi sağ ve sol tarafındakilerde çıktı. arkadan
onlarca anten göründü. derken yüzlercesi aynı uyumla yaklaşık kırk
dakikada ortaya çıktı. kahveci çay getirdi oda gözlemlemiş olacak
İçanadolu şivesiyle ne oldu tanıştın mı bizimkilerle dedi güldü ve
gitti. tekrar dönüp baktım birkaç tanesi dışında yok gitmişler...
sayemde bütün gece bu ve buna benzer olayları konuştuk.
bir gün sonra çok sevdiğimiz bir abimiz espirili bir dille arkadaşın
birine sordu -ne yaptınız teorik olarak derinleşebildiniz mi ?
arkadaşın cevabı - abi arkadaş bizi hamam böcekleri ve fareler konusunda
çok donanımlı hale getirdi bir sonraki konumuz karafatmalar onları da
öğrendik mi hiçbir sorunumuz kalmayacak
Hamam böceklerinin uyumu
15 Ağustos 2012 Çarşamba
Gönderen
proleterdevrim
zaman:
07:29
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder