Bu resmi koyduktan sonra bir şey yazmaya gerek var mı diye tereddüt
ettim. Hangi yazı bugünkü durumu daha iyi anlatabilir? TV’leri işgal
eden hangi uzman-azman takımının terörist-bölücülük lakırdıları bu kızın
özlemlerini bastırabilir?
Tomaların, gaz bombalarının, panzerlerin arasında ayakta kalan ve
direnen bu küçük kızın adı ne? Zilan mı, Dilan mı, Helin mi, Pelşin mi,
Berivan mı, Zozan mı? Yoksa hiçbiri değil mi? Benim aklıma hemen
herhalde BERFİN yani Kardelen olmalı düşüncesi geldi. Kar-buz
tabakalarının, tankların, bombaların altında yok olmayan Berfinler
baharla birlikte hepsini yarıp yeryüzüne çıkar ve doğayı süsler. Hiç bir
zulüm-baskı onları yok edemez, hayattan koparamaz.
Memleketin bütün kalburüstü
okur-yazar-siyasetçi-uzman-asker-emniyetçi-istihbaratçı takımı, her gün
24 saat “terörizm”i tartışıyor. Bu sözde bilirkişi takımı, sözde terör
sorunu üzerine edilmedik laf, yapılmadık plan bırakmadı. Ama hepsi
hüsranla ve bozgunla sonuçlandı. 14 Temmuz tarihinde çevreden getirip
yığdıkları bütün güvenlik güçleriyle Amed halkına saldırdılar. Amed’deki
devlet vahşetine dair resim ve görüntüleri herkes gördü.
Milletvekili, belediye başkanı ve kadın-çocuk demeden herkese
saldırdılar. AKP’nin yasadışı vahşi gücü “kadın da olsa çocuk da olsa
gereğini yaptı”. Hatta öncelikle onları hedef aldı. Aldı da ne oldu?
Yaptığı vahşetle hep lanetlenecek ve her yerde bunun hesabı sorulacak. O
zulüm altında boyun eğmeyen Berfinler tanık oldukları vahşeti hiç
unutmayacak ve bunun hesabını aldıkları her nefeste bir daha soracaklar.
Umudun ve direnişin sembolü olan Berfinler AKP faşistlerinin kirli
yakalarını bırakmayacak. AKP çetesi terörist ilan ettiği herkesi vursa
da, zindanlara doldursa da umudun ve direnişin sembolü olan Berfinlerin,
Azadların elinden kurtulamayacak.
Bizim gördüklerimizi AKP çetesi ve devletin yüce makamları görmüyor mu?
Görmemeleri mümkün mü? Elbette değil ve bu konuda bizim bilmediğimiz
gerçekleri de yani işledikleri tüm suçları-katliamları da çok iyi
biliyorlar. Ama onlar artık suçluların telaşıyla hesap vermekten
kurtulma derdindedir. Kürdistan’da ve Bodrum’dan Hopa’ya her yerde
işledikleri cinayetlerin hesabını vermekten kurtulmak istiyorlar.
Erdoğan BDP liderlerini bombalatır ve dövdürürken bir yandan da HAS
parti, BBP vd. sağcı kırıntıların peşine düşüyor. Açıkça yeni bir MC
(Milliyetçi Cephe) yani 3. MC oluşturmaya çalışıyor.
Bunu sadece “ilk turda kuvvetli cumhurbaşkanı seçilmek hevesiyle”
açıklamak yetersiz kalır. O Kürt soykırımını sonuna kadar sürdürmek ve
Kürt halkına boyun eğdirmek hayaliyle yaşıyor. Sadece Kuzey Kürdistan
halkını değil bütün parçalardaki Kürt halkını da kontrolü altına almak
istiyor. Özellikle Suriye’deki kargaşadan sonra Güney batı Kürdistan
halkının özgürlük atılımı Ankara’nın da uykusunu kaçırmışa benziyor. AKP
çetesi, Kürt halkının özgürlük yürüyüşünü durdurmak istiyor. Kürt halkı
ise her türlü sömürgeci-ırkçı statükoyu yıkarak özgür bir gelecek
istiyor. Bütün ezilenlerin birliğini, ortak mücadelesini ve kurtuluşunu
savunuyor. AMED halkının ortaya koyduğu gerçek budur.
AKP çetesi inkar ve imhada inat ederse Berfinler, Azadlar ve arkadaşları
AKP çetesini tükürükle boğacaktır. Kemal Pirler, Hayriler, Akifler,
Aliler binlerce özgürlük şehidi Berfinlerle, Azadlarla her yerde yaşıyor
ve özgürlük için savaşıyorlar. 14 Temmuz AMED fotoğrafındaki “küçük
terörist kız” özgürlük cephesinin zaferini ilan ediyor.
Berfin mi?
15 Ağustos 2012 Çarşamba
Gönderen
proleterdevrim
zaman:
07:33
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder